sufficiently or very

listen to the pronunciation of sufficiently or very
English - Turkish

Definition of sufficiently or very in English Turkish dictionary

plenty
{i} bolluk
plenty
gayet
plenty
ganilik
plenty
çokluk
plenty
bol miktar

Masada bol miktarda taze yumurta var. - There are plenty of fresh eggs on the table.

Onun yolculuk için bol miktarda parası vardı. - He had plenty of money for his trip.

plenty
çok bol
plenty
dili bol bol
plenty
{s} bir yığın
plenty
yetecek kadar
plenty
{s} pek çok

Yeni bir baba olarak, ben ilk çocuğuma pek çok kitap verdim. - As a new father, I gave my first child plenty of books.

O, muhtemelen pek çok. - That's probably plenty.

plenty
(sıfat) çok, bir yığın, pek çok, bol
plenty
{i} bereket
plenty
{s} bol

Bu yıl bol karımız vardı. - We have had plenty of snow this year.

Köyde bol miktarda kirpi olacağına söz verdin! - You promised that there would be plenty of hedgehogs in the village!

plenty
dili pek çok
plenty
tamamen
plenty
bereketli
plenty
(zarf) bol bol, çok, gayet, tamamen
plenty
oldukça

Bu daktilo oldukça sık kullanılmıştır. - This typewriter has seen plenty of use.

plenty
fazla

Tüm soruları cevaplamak için çok fazla zamanınız olduğu için gergin olmayın. - Don't get so nervous there is a plenty of time to answer all the questions.

Çok fazla zamanımız var. - We have plenty of time.

English - English
plenty
sufficiently or very

    Hyphenation

    sufficiently or ve·ry

    Turkish pronunciation

    sıfîşıntli ır veri

    Pronunciation

    /səˈfəsʜəntlē ər ˈverē/ /səˈfɪʃəntliː ɜr ˈvɛriː/
Favorites