O, babasının işini başarmak zorundadır.
- He must succeed to his father's business.
Tom başarılı olmak için gerekli niteliklere sahip.
- Tom has what it takes to succeed.
O başarılı olmak istedi.
- He wanted to succeed.
Tom başarmak için ne gerektiğini anlıyor.
- Tom understands what it takes to succeed.
Başarmak için çok çalıştı.
- He worked hard in order to succeed.
Sınavında başarılı olacaksan, sıkı çalışmalısın.
- If you are to succeed in the exam, you must study hard.
Şüphesiz o, sınavda başarılı olacak.
- He will without doubt succeed in the exam.
Autumn succeeds summer.