Tom ve Mary varoşlarda bir ev satın aldı.
- Tom and Mary bought a house in the suburbs.
Savigny-sur-Orge'de yaşıyorum, Paris varoşlarında küçük bir kasaba.
- I live in Savigny-sur-Orge, a small town in the Paris suburbs.
Varoşlardan korkutucu haber geldi.
- Alarming news came from the suburbs.
Tom varoşlarda yaşıyor.
- Tom lives in the suburbs.
Biz banliyölerde yaşıyoruz.
- We live in the suburbs.
Banliyölerde birçok yeni emlak inşa ediliyor.
- Many new properties are being built in the suburbs.
Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır.
- The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.
Banliyölerde birçok yeni emlak inşa ediliyor.
- Many new properties are being built in the suburbs.
Biz banliyölerde yaşıyoruz.
- We live in the suburbs.
Helen ve Kathy Tokyo'nun bir banliyösünde bir daire kiraladı.
- Helen and Kathy rented an apartment in a suburb of Tokyo.
Tom ve Mary varoşlarda bir ev satın aldı.
- Tom and Mary bought a house in the suburbs.
Tom varoşlarda yaşıyor.
- Tom lives in the suburbs.
O bir kenar mahallede yaşıyor, sessiz bir kenar mahallede.
- He lives in a suburb, in a quiet suburb.