substance which provides the body with nutrients, sustenance, nourishment

listen to the pronunciation of substance which provides the body with nutrients, sustenance, nourishment
English - Turkish

Definition of substance which provides the body with nutrients, sustenance, nourishment in English Turkish dictionary

food
gıda

Yurtdışı gıda ihracatları tarım dayanaklarından biridir. - Overseas food exports are one of the mainstays of agribusiness.

Doğal gıdalardan çok işlenmiş gıdalar yiyoruz. - We eat more processed food than natural food.

food
yiyecek

Yiyecekler ve battaniyeler mültecilere verildi. - Food and blankets were given to the refugees.

Mağdur kimselerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamalıyız. - We must provide food and clothes for the victims.

food
{i} besin

Besinin kolay sindirebilmesi için iyi çiğnenmesi gerekir. - Food must be chewed well to be digested properly.

Balık insanlar için önemli bir besin kaynağıdır. - Fish is an important food source for people.

food
yemek

Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir. - In various Turkish restaurants, shishkabob is the main food.

Japon yemeklerini sever misin? - Do you like Japanese food?

food
(Tıp) aliment
food
taam
food
nevale
food
manca
food
{i} yem

Diyetisyenler yemek branşında uzmandırlar. - Dieticians are experts in the food industry.

İtalyan yemeği lezzetliydi. - The Italian food was delicious.

food
{i} yiyecekler

Yiyeceklerinizi iyi çiğnemelisiniz. - You should chew your food well.

Kimi yiyecekler bizleri susatırlar. - Some kinds of food make us thirsty.

food
gıda maddesi

Soja proteinlerle dolu hayvanlar için bir gıda maddesidir. - Soja is a food for animals that's full of proteins.

food
iaşe
English - English
{i} food
substance which provides the body with nutrients, sustenance, nourishment

    Hyphenation

    sub·stance which provides the bo·dy with nutrients, sustenance, nour·ish·ment

    Pronunciation

Favorites