Onun ne söylediğini hatırlıyorum.
- I remember what he said.
Söylediği şeyin hiçbir önemi yok.
- It doesn't matter what he said.
Japonların tanıdıkları kişilere karşı nazik oldukları fakat tanımadıklarına karşı oldukça soğuk oldukları söylenmektedir.
- It is said that Japanese people are kind to people they know, but rather cold to those they don't.
Babasının bir trafik kazasında öldüğü söylenmektedir.
- It is said that her father was killed in a traffic accident.
Kız kendine söyleneni görmezden gelerek annesiyle alışverişe gideceğini söyledi.
- The girl said she was going shopping with her mother, ignoring what she was told.
Tom söylenenleri dikkatle dinledi.
- Tom paid close attention to what was being said.