sublime, with the connotation of being so in a singularly creative way

listen to the pronunciation of sublime, with the connotation of being so in a singularly creative way
English - Turkish

Definition of sublime, with the connotation of being so in a singularly creative way in English Turkish dictionary

ill
{i} hastalık

Hastalık nedeniyle partiye gidemedim. - I could not go to the party because of illness.

Hastalık nedeniyle ödevimde erkek kardeşime yardım ettirmek zorunda kaldım. - I had to have my brother help me with my homework due to illness.

ill
{i} rahatsızlık
ill
keyifsizce
ill
rahatsız bir şekilde
ill
kötü biçimde
ill
kötülük
ill
acımasızca
ill
kötü

Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir. - Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas.

O kötü sağlık gerekçesiyle istifa etti. - He resigned on the grounds of ill health.

ill
zararlı
ill
hoş olmayan bir biçimde
ill
hasta

Sanırım dinlensen iyi olur; hasta görünüyorsun. - I think you'd better take a rest; you look ill.

Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum. - I hear he has been ill since last month.

ill
{s} sağlıksız
ill
fenallk
ill
kötu
ill
(sıfat) hasta, sağlıksız, rahatsız, kötü, fena, ahlaksız, zararlı
ill
ra- hatsızlık
ill
{s} fena
ill
(isim) hastalık, rahatsızlık, sorun, belâ, illet, dert
ill
{s} ters, uğursuz
ill
{s} (worse, worst)
English - English
ill

Biggie Smalls is the illest / Your style is played out, like Arnold wonderin Whatchu talkin bout, Willis? — Biggie Smalls, The What, 1994.

sublime, with the connotation of being so in a singularly creative way

    Hyphenation

    sublime, with the con·no·ta·tion of be·ing so in a sin·gu·lar·ly cre·a·tive way

    Pronunciation

Favorites