English - Turkish
Definition of subject; theme; a category or general area of interest in English Turkish dictionary
- topic
- başlık
Bir başlık seçtin mi?
-Have you chosen a topic?
Tartışma için uygun bir başlık değil.
-It's not a suitable topic for discussion.
- topic
- (Bilgisayar) konular
Tom'la tartışmaman gereken bazı konular var.
-There are some topics you shouldn't discuss with Tom.
Yahudi-Hıristiyan konuları hakkında yazmamı istiyorsan para ödemek zorundasın.
-If you want me to write about Judeo-Christian topics, you have to pay money.
- topic
- konu
Haftanın konusu: _____.
-Our topic of the week is: _____.
Bu konu tartışılmaya değer.
-That topic is worth discussing.
- topic
- konu tekrarı
- topic
- {i} mevzu
- topic
- {i} söz konusu
- topic
- {i} tema
- topic
- {i} mesele
Related Terms
English - English
Definition of subject; theme; a category or general area of interest in English English dictionary
- topic
subject; theme; a category or general area of interest
Hyphenation
subject; theme; a cat·e·go·ry or gen·er·al ar·e·a of in·ter·estPronunciation
Resimler
Favorites