subito

listen to the pronunciation of subito
English - Turkish
birden
çabuk
ani
derhal
suddenly
aniden

Aniden yağmur yağmaya başladı. - Suddenly, it started to rain.

Aniden yağmur yağmaya başladı. - Suddenly rain began to fall.

suddenly
birdenbire

O birdenbire çok mutlu oldu. - He was suddenly very happy.

Dewey birdenbire bir kahraman oldu. - Dewey was suddenly a hero.

suddenly
ansızın

Köprü ansızın yıkıldı. - The bridge suddenly gave way.

kedi ipin üzerinde kasılarak yürüyordu, ansızın evin içine koştu. - The cat was strutting around the yard, when it suddenly ran into the house.

suddenly
birden

Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır. - Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.

Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz. - To our great surprise, he suddenly resigned.

suddenly
palas pandıras
suddenly
durup dururken
suddenly
şırakkadak
suddenly
ani surette
suddenly
hop diye
suddenly
hiç yoktan
suddenly
derken
suddenly
gafleten
suddenly
pat diye
English - English