suçüstü

listen to the pronunciation of suçüstü
Turkish - English
red handed

The police caught him red handed. - Polis onu suçüstü yakaladı.

red-handed, in flagrante delicto, in the act
redhanded
red-handed

She was caught red-handed trying to steal a necklace. - O bir kolyeyi çalmaya çalışırken suçüstü yakalandı.

Tom was caught red-handed, stealing from the cash register. - Tom yazar kasadan hırsızlık yaparken suçüstü yakalandı.

flagrante delicto
(deyim) hands in the sack
(deyim) hand in the sack
suçüstü davası law court case
in which the perpetrator has been caught red-handed
suçüstü mahkemesi court that hears cases involving
persons caught in the act of a crime
suçüstü yakalamak
catch smb. in the act
suçüstü yakalamak
catch red handed
suçüstü yakalamak
to find sb out, to catch sb red-handed
suçüstü yakalanmak
to be caught red-handed
Turkish - Turkish
Suçu işlerken, cürmümeşhut
cürmümeşhut
suçüstü mahkemesi
Failin suç üstü yakalandığı durumlarda duruşmasının görüldüğü mahkeme, meşhut cürümler mahkemesi
suçüstü yakalama
Suç işleyenin suçu işlediği sırada veya hareketinden çok az önce yakalanması
suçüstü
Favorites