stunning; amazing; gorgeous

listen to the pronunciation of stunning; amazing; gorgeous
English - Turkish

Definition of stunning; amazing; gorgeous in English Turkish dictionary

knockout
{i} nakavt

Nakavttan on dakika sonra,boksör yeniden bilincini kazandı. - Ten minutes after the knockout, the boxer regained consciousness.

Bu dövüşü nakavtla kazanmak istiyorum. - I want to win this fight with a knockout.

knockout
(Bilgisayar) renkleri çakıştırma
knockout
nakavt etmek
knockout
{f} nakavt yap
knockout
çekici kimse/şey
knockout
(boks) nakavt
knockout
{s} sersemletici
knockout
ask. düşmana çok zarar veren (saldırı)
knockout
{i} afet
knockout
nakavt,v.nakavt yap: n.nakavt
knockout
{i} büyük darbe
knockout
{s} zarar verici
knockout
{s} yıkıcı
knockout
i., boks nakavt. s
knockout
k.dili. çok güzel, muhteşem
knockout
{s} uyuşturucu
knockout
{i} çok çekici kimse
knockout
harika/nakavt
English - English
knockout
stunning; amazing; gorgeous
Favorites