Gerçekten çekici görünüyorsun.
- You really do look stunning.
Alice çok güzel bacaklara sahip.
- Alice has stunning legs.
Şu elbise üstünde çok güzel görünür.
- That dress looks stunning on you.
Bina kesinlikle çarpıcı.
- The building is absolutely stunning.
O elbise onun üzerinde çarpıcı görünüyor.
- That dress looks stunning on her.
Alice çok güzel bacaklara sahip.
- Alice has stunning legs.
Şu elbise üstünde çok güzel görünür.
- That dress looks stunning on you.
Sami bir şok silahı satın aldı.
- Sami bought a stun gun.
Effects of Electrical Stunning on Meat Quality of Dağlıç Breed Lambs.
That film was stunning.
That woman is stunning!.
The stunning jolt from the Tazer gun made the criminal stop fleeing.
In many European countries cattle have to be stunned before slaughtering.
She was stunningly beautiful. I couldn't take my eyes off her.