O, hükümette üst düzey bir konuma sahiptir.
- He holds a senior position in the government.
Bu seminer Japon firmalarından üst düzey pazarlama liderlerini hedef alacaktır.
- This seminar will target senior marketing leaders from Japanese firms.
Tabii, birçok emektar vatandaş emeklilikten memnundur.
- Of course, many senior citizens are happy with retirement.
Biletler genel giriş için 30 dolar ve öğrencilerle yaşlılar için 20 dolardır.
- Tickets are $30 for general admission and $20 for students and seniors.
Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti.
- The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather.
O, Harvard'da son sınıf öğrencisi.
- He is now a senior at Harvard.
Tom, son sınıf öğrencisi iken sınıf başkanıydı.
- Tom was class president when he was a senior.