struggle; act or bout of wrestling; grappling

English - Turkish

Definition of struggle; act or bout of wrestling; grappling in English Turkish dictionary

Related Terms

wrestle

{i} güreş

Onlar Japon sumo güreşçileridir. - They are Japanese sumo wrestlers.

O gerçekten bir güreşçi olmak istiyor fakat çok zayıf. - He does want to be a wrestler, but he is too thin.

wrestle

yatır/güreş

wrestle

{i} mücâdele

Tom, Mary ile mücadele etti. - Tom wrestled with Mary.

wrestle

güreş yapmak

wrestle

güreşmek

Tom güreşmek istediğini söyledi. - Tom said he wanted to wrestle.

wrestle

boğuşmak

wrestle

{f} uğraşmak

wrestle

güreş etmek

wrestle

{f} mücâdele etmek

wrestle

{i} boğuşma

wrestle

dağlamak için hayvanı yere yatırmak

wrestle

wrestlinggüreşme

wrestle

wrestlerpehlivan

wrestle

{i} uğraş

wrestle

hayvanlara dağ vuran kimse

English - English

Definition of struggle; act or bout of wrestling; grappling in English English dictionary

{i} wrestle

Hyphenation

struggle; act or bout of wrestling; grap·pling