strongly desiring, keen, fervently interested

listen to the pronunciation of strongly desiring, keen, fervently interested
English - Turkish

Definition of strongly desiring, keen, fervently interested in English Turkish dictionary

eager
istekli

Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir. - His daughter is eager to go with him anywhere.

Tom Mary ile yeniden buluşmak için istekli. - Tom is eager to meet Mary again.

eager
(sıfat) hevesli, gayretli, istekli, sabırsız, ateşli
eager
isteklenmek
eager
arzulu/hevesli
eager
can atan
eager
hevesli

Oraya gitmeye çok hevesli. - He is very eager to go there.

Mavi gömleği denemek için hevesliydi. - He was eager to try on the blue shirt.

eager
sabırsız

Tom katılmak için sabırsız gibi görünüyor. - Tom seems eager to participate.

Tom Mary'yi görmek için sabırsızlanıyordu. - Tom was eager to see Mary.

eager
eagerly şiddetli arzuyla
eager
arzulu
eager
eagerness şevk istek
eager
büyük şevkle
eager
canlılık
eager
arzu
eager
{s} ateşli
eager
sabırsızlıkla
eager
eager beaver vazifesine fazlasıyla bağlı olan kimse
English - English
{s} eager
strongly desiring, keen, fervently interested
Favorites