strikt

listen to the pronunciation of strikt
German - Turkish
sıkı, kesin, titiz
English - Turkish

Definition of strikt in English Turkish dictionary

rigid
sert

Yeni televizyon sunucusu biraz sert. - The new TV host is a little rigid.

Makinenin iskeleti sert olmalı. - The frame of the machine should be rigid.

rigid
(sıfat) sert, katı, eğilmez, kaskatı, dimdik, sabit, esnemez, kesin, dik kafalı, değişmez
rigid
{s} kaskatı
rigid
(İnşaat) esnemeyen
rigid
(İnşaat) bükülmeyen
heavy-handed
patavatsız
heavy-handed
can sıkıcı
heavy-handed
beceriksiz
heavy-handed
zalim
heavy-handed
kaba
rigid
bükülmez
rigid
değişmez
rigid
eğilmez
rigid
{s} sert, şiddetli
rigid
{s} dimdik
rigid
{s} sabit
rigid
{s} katı

Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır. - From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined.

rigid
{s} kesin
Dutch - German
strenges
streng

Tom ernährt sich streng veganisch. - Tom volgt een strikt veganistisch dieet.

strenge
Swedish - German
streng