stressy

listen to the pronunciation of stressy
English - Turkish

Definition of stressy in English Turkish dictionary

stressful
{s} stresli

Tom çok stresli bir işi var. - Tom has a very stressful job.

O çok stresli bir meslek. - It's a very stressful job.

stressed
vurgulanan
stressed
gerilmiş
stressed
vurgulanmış
stressed
{f} vurgula

Şehir hayatının elverişli yönlerini vurguladı. - He stressed the convenient aspects of city life.

Konuşmasında vurguladığı her ifadeyi not aldım. - I wrote down every phrase in his speech that he stressed.

stressed
vurgulu

Esperanto'da sondan bir önceki hece vurguludur. - In Esperanto, the penultimate syllable is stressed.

stressed
vurgula(mak)
stressed
vurgula
stressful
{s} gergin
English - English
stressful
stressed