Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
English - Turkish
Definition of stream, flood in English Turkish dictionary
- torrent
- {i} sağanak
Biz sağanak yağmurda benzin istasyonuna kadar tüm yolu gittik.
-We went all the way to the service station in torrential rain.
- torrent
- sel gibi akan veya zorlu şey
- torrent
- şiddetli yağmur
Şiddetli yağmur bir hayli zarara yol açtı.
-The torrential rain did quite a bit of damage.
Onlarca insan şiddetli yağmurun yol açtığı ani su baskınlarında öldü.
-Dozens of people have died in flash floods triggered by torrential rain.
- torrent
- taşkınca akan su
- torrent
- (Bilgisayar) İnternet üzerinden bir dosya indirmek için gerekli olan her bilgiyi içinde barındıran, küçük boyutlu bir dosya
- torrent
- {i} lâv seli
- torrent
- {i} sel
Yağmurlar sel olarak geldi.
-The rains came in torrents.
Related Terms
English - English
Definition of stream, flood in English English dictionary
- {i} torrent
stream, flood
Pronunciation
Resimler
History
Favorites