strange, odd, unusual

listen to the pronunciation of strange, odd, unusual
English - Turkish

Definition of strange, odd, unusual in English Turkish dictionary

freak
{s} anormal

Tom oldukça anormal görünüyordu. - Tom looked pretty freaked.

freak
hilkat garibesi

Hilkat garibesi olmak istemiyorum. - I don't want to be a freak.

Sirklerin hâlâ hilkat garibesi gösterileri var mı? - Do circuses still have freak shows?

freak
garip olay
freak
düşkün
freak
kaçık
freak
hasta
freak
koyu hayran
freak
acayip
freak
acayip huyları/düşünceleri olan kimse
freak
{i} uyuşturucu bağımlısı
freak
(Askeri) HAVA ÖNLEMESİNDEKİ KULLANIMIYLA, MEGADEVRELERDEKİ FREKANS ANLAMINA GELEN BİR TERİM
freak
(sıfat) acayip, garip, anormal
freak
olağandışı
freak
{i} meraklı
freak
(fiil) aşırı heyecanlandırmak
freak
{i} bağımlı

O bir kontrol bağımlısı. - She's a control freak.

freak
{i} garabet; garip bir olay
freak
(isim) acayip yaratık, anormal şey, hilkat garibesi, kapris, maymun iştahlılık, heves, uyuşturucu bağımlısı, bağımlı, meraklı
freak
{i} heves
English - English
{s} freak
queer as a clockwork orange
strange, unusual
odd
strange, odd, unusual
Favorites