Burada çok katı kurallarımız var.
- We have very strict guidelines here.
Annem davranışlar hakkında katıdır.
- My mother is strict about manners.
Bu kesinlikle aramızdadır.
- This is strictly between us.
Sigara içmek kesinlikle yasaktır.
- Smoking is strictly prohibited.
İlişkimiz tam anlamıyla profesyonel.
- Our relationship is strictly professional.
Siyasete ilgim tamamen akademik.
- My interest in politics is strictly academic.
Öğretmen öğrencilerine karşı otoriter.
- The teacher is strict with his students.
Sizde benim otoriter bir eğitmen olduğumu bilseniz iyi olur.
- You may as well know that I am a strict instructor.
strict ligature.