English - Turkish
Definition of straightforward, direct; absolute in English Turkish dictionary
- downright
- büsbütün
O büsbütün tehlikeli.
-That's downright dangerous.
- downright
- {s} açıksözlü, sözünü esirgemeyen. z
- downright
- tamamıyla
- downright
- tümüyle
- downright
- sözünü esirgemeyen
- downright
- açıksözlü
- downright
- düşey
- downright
- şakuli
- downright
- tamamen
Bu yer tamamen tüyler ürpertici.
-This place is downright creepy.
Bu tamamen korkutucu görünüyor.
-It sounds downright frightening.
- downright
- {s} dobra dobra konuğan
- downright
- {s} tam
Bu tamamen korkutucu görünüyor.
-It sounds downright frightening.
Bu yer tamamen tüyler ürpertici.
-This place is downright creepy.
- downright
- doğrudan doğruya
- downright
- {s} açık
- downright
- dobra dobra
- downright
- sözunu esirgemeden
- downright
- {s} dobra dobra konuşan
- downright
- {s} kesin
- downright
- {s} açık, dürüst
Related Terms
English - English
Definition of straightforward, direct; absolute in English English dictionary
- {s} downright
straightforward, direct; absolute
Hyphenation
straightforward, direct; Ab·so·lutePronunciation
Resimler
Favorites