Daha önce böyle inatçı bir kişiyle karşılaşmadım.
- I have never come across such a stubborn person.
Eğer inatçı olursan kesinlikle yalnız kalırsın.
- If it becomes stubborn indeed it stands alone.
O bir katır kadar inatçı.
- He's as stubborn as a mule.
Tom bir katır kadar inatçı.
- Tom is as stubborn as a mule.