O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.
- Driving through that snowstorm was a nightmare.
Kar fırtınasına rağmen o, okula zamanında vardı.
- She arrived at school on time in spite of the snowstorm.
Yoğun bir kar fırtınası dışarı çıkmamızı engelledi.
- A heavy snowstorm kept us from going out.
O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.
- Driving through that snowstorm was a nightmare.