Hâlâ Tom'un garajında depolanmış şeylerim var.
- I still have things stored in Tom's garage.
Bu kutuları depolamak için yeterli yerim yok.
- I don't have enough space to store these boxes.
Depoyu kilitlemeyi unuttum.
- I forgot to lock the storeroom.
Onun tarihsel ayrıntılar hakkında büyük bir bilgi deposu var fakat hayatta onun bir işe yaradığından cidden süphe duyuyorum.
- He has a great storehouse of knowledge about historical details but I seriously doubt that's of any use in life.
Mağaza ne zaman açılıyor?
- What time does the store open?
En yakın mağazayı nerede bulabilirsin?
- Where can you find the closest store?
Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
- I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.
Oyuncak dükkânı kapandı.
- The toy store is closed.
Saman ahırda depolanır.
- Hay is stored in the barn.
Hâlâ Tom'un garajında depolanmış şeylerim var.
- I still have things stored in Tom's garage.
Onun büyük bir gıda stoku var.
- He has a large store of food.
Mağazada Tom için form doldurmak zorundayım.
- I have to fill in for Tom at the store.
iPad hakkında hoşlanmadığım tek şey Apple'ın Uygulama Mağazasında mevcut olmayan uygulamaları kolaylıkla kuramamandır.
- One thing I don't like about the iPad is that you can't easily install apps that aren't available through Apple's App Store.
Bu çanta herhangi bir mağazada mevcut değildir.
- This bag is not available in any store.
I think the overflow bug is in your stored procedure.
The main store of 1000 36-bit words seemed large at the time.
This operation stores the result on the stack.
This building used to be a store for old tires.
I need to get some milk from the grocery store.
I'll store these books in the attic.
... it will work with music stored in your phone even while you are waiting for an invitation. ...
... syncing. Your music collection is stored in the cloud, ...