stop for a while

listen to the pronunciation of stop for a while
English - Turkish
aralık vermek
for a while
bir süre

O, bir süre orada durdu. - He stood there for a while.

Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı. - For a while she did nothing but stare at me.

for a while
kısa bir süre

Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum. - I want to leave these packages for a while.

for a while
kısa süreliğine
for a while
bir süredir

Bir süredir bunu düşünüyorum. - I've been thinking about this for a while.

Bir süredir seni görmedim. - I haven't seen you for a while.

for a while
Bir süre için, bir süreliğine
for a while
bir süre için

Tom ve Mary bir süre için birbirlerini göremeyecekler. - Tom and Mary probably won't see each other for a while.

Bence bir süre için güvenliyiz. - I think we're safe for a while.

English - English

Definition of stop for a while in English English dictionary

for a while
for some time, during a certain period of time
for a while
for a short time; "sit down and stay awhile"; "they settled awhile in Virginia before moving West"; "the baby was quiet for a while"
stop for a while

    Turkish pronunciation

    stäp fôr ı hwayl

    Pronunciation

    /ˈstäp ˈfôr ə ˈhwīl/ /ˈstɑːp ˈfɔːr ə ˈhwaɪl/
Favorites