stokla

listen to the pronunciation of stokla
Turkish - English
{f} stock

We're out of stock now. - Şu an stoklarımız tükendi.

Everyone tried to sell their stocks. - Herkes stoklarını satmaya çalıştı.

{f} stocked
{f} stockpile

Did you stockpile food and water? - Yiyecek ve suyu stokladınız mı?

stok
stock

Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels. - Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.

We're out of stock now. - Şu an stoklarımız tükendi.

stok
{i} reserve
stoklamak
stockpile
stok
supply
stok
stock-in-trade
stok
thrave
stok
recruitment
stok
{i} inventory

It is the general inventory of art works belonging to the City of Paris. - Bu Paris şehrine ait sanat eserlerinin genel stokudur.

stoklamak
stocking
stok
fund
stok
store

He has a large store of food. - Onun büyük bir gıda stoku var.

stok
stock in trade
stok
{i} stockpile

Did you stockpile food and water? - Yiyecek ve suyu stokladınız mı?

stok
garner
stok
budget
stok
stock; inventory
stok
stock, goods on hand
stok
holding
stok
hoard

Tom is a compulsive hoarder. - Tom kompulsif bir stokçu.

Everybody is hoarding their cash. - Herkes kendi nakitini stokluyor.

stoklamak
garner
stoklamak
buy up
stoklamak
to hoard
stoklamak
lay up
stoklamak
forestall
stoklamak
stock up
stoklamak
hoard
stoklamak
stock
stoklamak
lay in
stoklamak
pile
Turkish - Turkish

Definition of stokla in Turkish Turkish dictionary

Stok
istif
stok
Satılmamış, istif edilmiş mal
stok
Bir ihtiyacı karşılayacak maddeden çok miktarda yığma, istif
stok
Depolanmış mal
stok
Bir sanayi dalında yararlanılan ham, işlenmiş veya yarı işlenmiş maddelerin tümü
stok
Satılmamış, istif edilmiş mal: "Bir kasabada tütün stoku mu buldu, hemen paraya çevirir."- F. R. Atay
stok
Bir satış yerinde satışa hazır bulundurulan malların tümü, istif
stoklamak
İhtiyacın üstünde bir malı aşırı miktarda yığmak