Okyanusun bazı bölgelerinde, kril popülasyonları yüzde 80'in üzerinde düştü.
- In some parts of the ocean, krill populations have dropped by over 80 percent.
Bu çiçek Hokkaido'nun farklı bölgelerinde bulunur.
- This flower is found in different parts of Hokkaido.
Tek parça yapmak için tüm parçaları birleştirin.
- Combine all the parts to make one piece.
Tamir faturası parçaları ve işçiliği kapsıyor.
- The repair bill includes parts and labor.
Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.
- A gang of thieves works these parts.
Tom pastayı üç eşit parçaya böldü.
- Tom divided the pie into three equal parts.
Annem pastayı üç parçaya böldü.
- Mother divided the cake into three parts.
Singers use microphones to make their voices louder.
- Sänger benutzen Mikrofone, um ihre Stimmen zu verstärken.
I thought I heard voices.
- Mir war, als hätte ich Stimmen gehört.
This meant Florida had to count the votes again.
- Dies bedeutete, dass in Florida die Stimmen zweimal ausgezählt werden mussten.
They failed to get the necessary votes.
- Sie scheiterten daran, die benötigte Menge an Stimmen zu bekommen.