stilty

listen to the pronunciation of stilty
English - Turkish

Definition of stilty in English Turkish dictionary

pompous
{s} şatafatlı
pompous
fiyakacı

Fiyakacı profesör kendini beğenmişlikle doluydu. - The pompous professor was full of his own self-importance.

pompous
şaşaalı
pompous
gösterişli
pompous
övüngen
pompous
tumturaklı
pompous
ağdalı
pompous
havalara giren
pompous
cafcaflı
pompous
{s} kendini beğenmiş

Tom kendini beğenmiş ve kibirli. - Tom is pompous and arrogant.

İnsanlar seni hiç kendini beğenmiş olarak suçlar mı? - Do people ever accuse you of being pompous?

pompous
{s} azametli
pompous
{s} tantanalı
pompous
{s} şişirilmiş (dil)
pompous
saltanatlı
pompous
ihtişam
pompous
azametli tavırlar
pompous
{s} tantanalı, debdebeli, görkemli
pompous
(sıfat) kendini beğenmiş, azametli, cafcaflı, görkemli, şatafatlı, tantanalı, şişirilmiş (dil)
pompous
pompousnesstantana
pompous
debdebe
English - English
resembling stilts

Down there on the stage Furtado twizzled her shiny jet ringlets around her tiny digits and wobbled off stage in her stilty white stilettos.

pompous
uneven, as if walking on stilts
Unreasonably elevated; pompous; stilted; as, a stilty style
stilty
Favorites