stets

listen to the pronunciation of stets
German - Turkish
{şte: ts} hep, her zaman
English - Turkish

Definition of stets in English Turkish dictionary

always
hep

O, o günlerde hep içki içiyordu. - He was always drinking in those days.

Çok fazla aksiyon içermeyen filmlerde hep sıkılırım. - I'm always bored with films that have little action.

all the time
hep

Tom ve ben hep kavga ederiz. - Tom and I fight all the time.

Bugün hava harika fakat bu günlerde hep yağmur yağdı. - The weather today is great, but lately it's been raining all the time.

always
her zaman

Her zaman şarkı söylüyorsun. - You're always singing.

Anne her zaman sabahları erken kalkar. - Mother always gets up early in the morning.

always
daima

Bana daima yardım ettiniz. - You've always helped me.

Daima sözlüğünü el altında bulundur. - Always have your dictionary close at hand.

all the time
her zaman

İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil. - On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.

O her zaman orada kaldı. - He stayed there all the time.

always
herdem
all the time
ıf.sürece: prep.her zaman
all the time
boyuna
all the time
sürekli

Tom sürekli Mary hakkında düşünüyor. - Tom thinks about Mary all the time.

Tom sürekli TV izler. - Tom watches TV all the time.

always
hemişe
always
sonuna dek
always
durmadan
24/7
Yedi gün, yirmidört saat
24/7
24 / 7
always
tekrar tekrar
always
defalarca
always
boyuna
stets
Favorites