Küçük çocuk üvey annesinden şiddet gördü.
- The little child was subjected to violence from his stepmother.
Üvey annemle hiç tartışmadım veya o bana gerekçeler vermedi.
- I never argued with my stepmother, nor she gave me the reasons.
Mary Tom'un üvey annesidir.
- Mary is Tom's stepmother.
Arazinin bu kısmı üvey anneme aittir.
- This part of the land belongs to my stepmother.