Dan bir kontrol noktasında durduruldu.
- Dan was stopped at a checkpoint.
Üçüncü çeyrekte oynamak için üç dakika kaldığı için, yıldırımdan dolayı oyun durduruldu.
- With five minutes left to play in the third quarter, the game was stopped because of lightning.
Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli.
- The clock has stopped. A new battery is needed.
Bir gökkuşağı belirmeden önce, hemen hemen yağmur durmuştu.
- Scarcely had the rain stopped before a rainbow appeared.