Dan bir kontrol noktasında durduruldu.
- Dan was stopped at a checkpoint.
Üçüncü çeyrekte oynamak için üç dakika kaldığı için, yıldırımdan dolayı oyun durduruldu.
- With five minutes left to play in the third quarter, the game was stopped because of lightning.
Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli.
- The clock has stopped. A new battery is needed.
Saatim durmuştu, bu yüzden saati bilmiyordum.
- My watch stopped, so I didn't know the time.