German - Turkish
Definition of staunen in German Turkish dictionary
- (1) {'ştaunın} s şaşkınlık
- {'ştaunın} hayret etmek, şaşmak (über, -e)
- hayretten
- parmak ısırmak
- şaşmak
English - Turkish
Definition of staunen in English Turkish dictionary
- be astonished
- hayret etmek
- amazement
- {i} şaşkınlık
Tom şaşkınlık içinde izledi.
-Tom watched in amazement.
Şaşkınlık ve hayranlık dolu olarak ona baktım. Bir süre sonra o seslendi Aval aval bakarak orada durma!
-I looked at her full of amazement and admiration. After a while she hissed Don't stand there gawking!
- amazement
- ağzı açık kalma
- amazement
- hayret
Bana hayretle baktı ve tek kelime bile etmeden gitti.
-She simply stared at me in amazement and went away without saying a word.
Tom hayret içinde Mary'ye baktı.
-Tom looked at Mary in amazement.
- amazement
- şaşırtma
- be amazed
- şaşırmak
- be amazed
- hayrete düşmek
- be astonished
- çok şaşırmak
- be astonished
- şaşmak
- be amazed
- hayran kalmak
- be amazed
- afallamak
- be amazed
- hayret etmek
- be astonished
- afallamak
Related Terms
German - English
Definition of staunen in German English dictionary
- amazement
- to be astonished
- to goggle
- to marvel
- marvelling
- wonder at
- be amazed
If I were to tell you the whole truth, you would be amazed.
-Du würdest staunen, wenn ich dir die ganze Wahrheit sagte.
- be astonished
- Staunen (über etwas)
- awe (of something)
- starr vor Staunen stehen
- to stand in a stupor
- Da kommt man aus dem Staunen kaum mehr heraus.
- One can hardly get over one's astonishment
- Die Schönheit des Blumengartens lässt einen immer wieder staunen / versetzt eine
- The flower garden's beauty never fails to astonish
- mit ungläubigem Staunen
- with open-mouthed amazement