Sanki o ünlü bir devlet adamı gibi davranıyor.
- He behaves as if he were a famous statesman.
Bir film yıldızından o bir devlet adamı oldu.
- From a movie star he became a statesman.
Çocuk büyük bir devlet adamı oldu.
- The boy grew up to be a great statesman.
Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı.
- Besides being a great statesman, Sir Winston Churchill was a great writer.