state; condition; position of affairs

listen to the pronunciation of state; condition; position of affairs
English - Turkish

Definition of state; condition; position of affairs in English Turkish dictionary

status
statü

Onun şirketteki statüsünü biliyor musun? - Do you know his status in the company?

Bazı kreoller resmi bir statü elde ederler, örn.Malezya'daki gibi. - Certain creoles obtain an official status, for example like in Malaysia.

status
{i} hal
status
durum

Lütfen hemen bana durumun ne olduğunu bildirir misin? - Would you please let me know what the status is right away?

Medeni durumun nedir? - What is your marital status?

status
zümre
status
değerge
status
mevki/durum
status
yasal durum
status
{i} konum
status
{i} statü, durum, hal, vaziyet; pozisyon
status
{i} statü, itibar, prestij
status
{i} mevki
status
övünme payı
status
{i} sosyal durum
status
(Tıp) Durum, hal, vaziyet
English - English
status
state; condition; position of affairs
Favorites