state of affairs or circumstances that will affect the business

listen to the pronunciation of state of affairs or circumstances that will affect the business
English - Turkish

Definition of state of affairs or circumstances that will affect the business in English Turkish dictionary

conditions
koşullar

Tom ve Mary daha iyi çalışma koşulları talep etti. - Tom and Mary demanded better working conditions.

O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir. - That politician is well versed in internal and external conditions.

conditions
şartlar

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır. - Everyone has the right to work, to free choice of employment, to just and favourable conditions of work and to protection against unemployment.

Gelişmiş yaşam şartlarına acil bir ihtiyaç var. - There is an urgent need for improved living conditions.

conditions
koşul

Onlar daha iyi çalışma koşulları talep etmedi. - They did not demand better working conditions.

Kilometre performansı sürüş koşullarına göre değişir. - Mileage varies with driving conditions.

conditions
durum

Hava durumları değişebilir. - Weather conditions may change.

Bu hastanın durumu günden güne kötüleşiyor. - This patient's conditions are getting worse day after day.

conditions
alıştır/düzenle
conditions
(Ticaret) işlem
conditions
(Ticaret) muamele
conditions
koşullu olarak
English - English
conditions
state of affairs or circumstances that will affect the business

    Hyphenation

    state of af·fairs or circumstances that will af·fect the busi·ness

    Turkish pronunciation

    steyt ıv ıferz ır sırkımstänsız dhıt wıl ıfekt dhi bîznıs

    Pronunciation

    /ˈstāt əv əˈferz ər ˈsərkəmˌstansəz ᴛʜət wəl əˈfekt ᴛʜē ˈbəznəs/ /ˈsteɪt əv əˈfɛrz ɜr ˈsɜrkəmˌstænsəz ðət wəl əˈfɛkt ðiː ˈbɪznəs/
Favorites