Hoover, 1874'te Iowa çiftlik eyâletinde doğdu.
- Hoover was born in the farm state of Iowa in 1874.
Amerika Birleşik Devletleri'nde 50 eyalet vardır.
- There are fifty states in the United States.
Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ile komşudur.
- The United States borders Canada.
Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.
- Washington is the capital of the United States.
TV aklınızı pasif durumda tutması bakımından zararlıdır.
- TV is harmful in that it keeps your mind in a passive state.
Görünüşe göre onun durumu gerçekti.
- To all appearance his statement was true.
Radyasyon sızıntısının durumunu ve güvenliğini belirlemek zordur.
- It is difficult to determine the state and safety of the radiation leakage.
Amerikan hükümeti olağanüstü hal ilan etti.
- The American Government declared a state of emergency.
Onu bir devlet sorunu haline getirdik.
- We turned it into a state problem.
Staten Island, New York'un beş bölgesinden biridir.
- Staten Island is one of the five boroughs of New York.
Anlaşma, Amerika Birleşik Devletleri'ne bir kanal bölgesi verdi.
- The treaty gave the United States a canal zone.
Hoover, 1874'te Iowa çiftlik eyâletinde doğdu.
- Hoover was born in the farm state of Iowa in 1874.
Minnesota'nın eyalet kuşu sivrisinektir.
- Minnesota's state bird is the mosquito.
Türkiye Cumhurbaşkanı, paradoksal bir biçimde hukuken devletin başı olmasına rağmen hükümet içinde yasal bir konumu yoktur.
- Paradoxically, the President of Turkey is the de jure head of state but has no legal role in government.
İç savaş sırasında, ülke anarşik bir durum içindeydi.
- While the civil war went on, the country was in a state of anarchy.
O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti.
- That country broke off diplomatic relations with the United States.
Staten Island, New York'un beş bölgesinden biridir.
- Staten Island is one of the five boroughs of New York.
Empire State Building'in yüksekliği nedir?
- What's the height of the Empire State Building?
Kendi görüşlerinizi ifade etmekte özgürsünüz.
- You are at liberty to state your own views.
Onun bir dahi olduğunu belirtmek abartı değildir.
- It's not an exaggeration to state that he is a genius.
ABD'nin özel kolejleri ve üniversiteleri özerktir.
- The private colleges and universities of the United States are autonomous.
Tom çok heyecanlı bir durumdaydı.
- Tom was in a very agitated state.
Oğlan hoşlandığı kıza bir buket gül vereceğini, onunla konuşacağını ve onu bir kahve içmeye davet edeceğini belirtti.
- The boy stated that he would give a bouquet of roses to the girl that he liked, talk with her, and invite her to have a coffee.
O, konuyu açıkça belirtmiştir.
- He clearly stated that point.
Birleşik Devletlerin İran ile resmi diplomatik ilişkileri bulunmuyor.
- The United States does not have official diplomatic relations with Iran.
Resmi savaş beyanları 1942 yılından bu yana ABD tarzı değildir.
- Formal declarations of war haven't been the United States's style since 1942.
Bir hükümet görevlisinin görkemli malikanesi yağmalanmış.
- A government official's stately mansion was looted.
O görkemli bir adamdı.
- He was a stately man.
State your intentions.
In the fetch state, the address of the next instruction is placed on the address bus.
He stated that he was willing to help.
... directly into the job and work with state and local governments ...
... craft a plan at the state level that fits the needs of the state. And then let's focus ...