Tom şaşırtıcı şekilde güçlü.
- Tom is surprisingly strong.
Yöntemim şaşırtıcı şekilde basit, ama etkisi büyük.
- My method is surprisingly simple, but the impact is big.
Şaşırtıcı bir şekilde kendimi çok güvende hissettim.
- Surprisingly, I felt very safe.
Şaşırtıcı bir şekilde, Tom'la aynı düşüncedeyim.
- Surprisingly, I agree with Tom.
Onlar şaşırtıcı biçimde iyiydi.
- They're surprisingly good.
Tom'un Fransızcası şaşırtıcı biçimde iyiydi.
- Tom's French was surprisingly good.