startled, astonished

listen to the pronunciation of startled, astonished
English - Turkish

Definition of startled, astonished in English Turkish dictionary

surprised
{s} şaşırmış

John, bir şey söyleyemeyecek kadar çok şaşırmıştı. - John was too surprised to say anything.

Mary'nin kasabayı terk ettiğini ona söylediğimde, Tom gerçekten şaşırmış görünüyordu. - Tom seemed genuinely surprised when I told him that Mary had left town.

surprised
hayret etmek
surprised
şaşırmak

Şaşırmaktan hoşlanmam. - I don't like being surprised.

Habere şaşırmaktan kendilerini alamadılar. - They couldn't help being surprised at the news.

surprised
{f} şaşırt

Kaza hakkında beni en çok şaşırtan şey avukatların olay yerine ne kadar çabuk varmalarıydı. - What surprised me most about that accident is how fast the lawyers arrived on the scene.

Onun sessizliği beni şaşırttı. - Her silence surprised me.

surprised
şaşmak
surprised
şaşkın

Neden bu kadar şaşkınsın? - Why are you so surprised?

Tom konuşamayacak kadar çok şaşkındı. - Tom was too surprised to talk.

English - English
{s} surprised
startled, astonished
Favorites