start, precipitate, initiate; activate; fire a weapon

listen to the pronunciation of start, precipitate, initiate; activate; fire a weapon
English - Turkish

Definition of start, precipitate, initiate; activate; fire a weapon in English Turkish dictionary

trigger
{i} deklanşör
trigger
zembereği serbest bırakmaya mahsus cihaz
trigger
tetik,v.harekete geçir: n.tetik
trigger
(Askeri) TETİK: Bir silahı ateşlemek için parmakla hareket ettirilen manivela
trigger
(Nükleer Bilimler) tetiklemek
trigger
-e neden olmak
trigger
zemin hazırlamak
trigger
(Bilgisayar) harekete geçir
trigger
patlatmak
trigger
tetik

Sputnik 1, 1957'de fırlatıldı, uzay yarışını tetikledi. - Sputnik 1, launched in 1957, triggered the Space Race.

Polis tetikte Tom'un parmak izini buldu. - The police found Tom's fingerprint on the trigger.

trigger
neden olmak
trigger
(off ile) başlatmak
trigger
{f} infilak ettirmek, patlatmak
trigger
(fiil) başlatmak, neden olmak
trigger
cinayet işlemeyi üzerine alan gangster
trigger
quick on the trigger eli tetikte
trigger
{f} tetiği çekip (silahı)
trigger
{i} foto. deklanşör
English - English
{f} trigger
start, precipitate, initiate; activate; fire a weapon
Favorites