English - Turkish
Definition of standby, reserve or extra in English Turkish dictionary
- backup
- yedeğini almak
- backup
- Yedek
Her zaman bir yedek planın var.
-Tom always has a backup plan.
Onların yedek bir planı var mıydı?
-Did they have a backup plan?
- backup
- (Muzik) eşlik eden
- backup
- {s} müz. eşlik eden
- backup
- tabla yedeği
- backup
- başkasının yerine geçmek
- backup
- (Havacılık) hazır yedek
- backup
- dublör
- backup
- (Bilgisayar,Teknik) kopyalama
- backup
- başkasının yerine geçmeye
- backup
- onun yedeği olmaya hazır kişi ya da şey
- backup
- destek olan kişi ya da şey
- backup
- yardımcı/yedek
- backup
- {i} yedek,yedek
- backup
- Yedekleme
Tom yedekleme için çağrıda bulundu.
-Tom called for backup.
- backup
- {i} yardım
- backup
- yedek, yedeklemek
- backup
- destek
Yalnız polis memuru destek istedi.
-The lone police officer called for backup.
- backup
- {i} trafik sıkışıklığı
Related Terms
English - English
Definition of standby, reserve or extra in English English dictionary
- backup
standby, reserve or extra
Hyphenation
standby, re·serve or ex·traPronunciation
Resimler
Favorites