staff with women; make womanish, make effeminate

listen to the pronunciation of staff with women; make womanish, make effeminate
English - Turkish

Definition of staff with women; make womanish, make effeminate in English Turkish dictionary

woman
kadın

Kadın bir portakal yiyor. - The woman eats an orange.

İran, Amerikalı kadının serbest bırakılmasını engelliyor. - Iran balks at release of American woman.

woman
{ç} wom.en (wîm'în)
woman
dili eş
woman
{i} karı

Sanırım, o kadın onun karısıdır. - That woman is his wife, I think.

Şu kadın onun karısı olmalı. - That woman must be his wife.

woman
dili kadın
woman

Müzik alanında hiç kimse bu genç kadın eşit değildir. - Nobody is equal to this young woman in the field of music.

Politikacı eşi olmayan bir kadını öperken kameraya yakalandı. - The politician was caught on camera kissing a woman who is not his wife.

woman
kadın cinsi
woman
woman hater kadın düşmanı
woman
(sıfat) kadın
woman
woman suffrage kadınların oy kullanma hakkı
woman
hanım

Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir. - It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.

woman
bayan

Polonyalı bir bayanla evlendim. - I am married to a Polish woman.

Bu mektup yaşlı bayanadır. - This letter is to the old woman.

woman
kadınlar

Ev kadınların dünyasıdır, dünya erkeklerin evidir. - The home is the woman's world, the world is the man's home.

English - English
{f} woman
staff with women; make womanish, make effeminate
Favorites