Bu şehrin nüfusu her yıl azalıyor.
- Die Bevölkerung dieser Stadt wird jedes Jahr kleiner.
Yeni yapılar şehrin ucunda yapılıyor.
- Viele neue Wohnbauten entstehen am Rande der Stadt.
Bana şehri gösterebilir misin?
- Kannst du mir die Stadt zeigen?
Tokyo'nun nüfusu bizim şehrin nüfusunun beş katıdır.
- Die Bevölkerung von Tōkyō ist fünfmal so groß wie die unserer Stadt.
Güzel bir kentte yaşıyoruz.
- Wir leben in einer schönen Stadt.
Şehir her zaman turistlerle kaynıyor.
- Die Stadt wimmelt von Touristen.
Havaalanı şehir içinden çok uzakta.
- Der Flughafen ist ziemlich weit von der Stadtmitte entfernt.
Gideceğimiz şehir çok güzel.
- Die Stadt, in die wir fahren werden, ist sehr schön.
Şehir her zaman turistlerle kaynıyor.
- Die Stadt wimmelt von Touristen.
Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?
- How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?
Rotes Rathaus Berlin'in belediye binasıdır.
- The Rotes Rathaus is the town hall of Berlin.
Bir grup kentin içinden geçit açtı.
- A band led the parade through the city.
Bu göl kentimize su sağlamaktadır.
- This lake supplies our city with water.
Tokyo çok büyük bir şehirdir.
- Tokyo is a very big city.
Alma-Ata halkı, haydi çocuk dostu bir şehir yaratalım!
- People of Almaty, let us create a child-friendly city!
Nara is a quiet and beautiful city.
- Nara ist eine ruhige und schöne Stadt.
I'll show you around the city.
- Ich werde dir die Stadt zeigen.