Tepside beş öğe var, bunlardan üçü anahtar.
- There are five items on the tray, three of which are keys.
Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir.
- Strong winds can blow away unsecured items.
Değerli öğeleri araçta bırakmayın.
- Do not leave valuable items in the vehicle.
Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir.
- Strong winds can blow away unsecured items.
Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir.
- Strong winds can blow away unsecured items.
Değerli öğeleri araçta bırakmayın.
- Do not leave valuable items in the vehicle.
Bana iki parça tebeşir ver.
- Give me two pieces of chalk.
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
- Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
Tatoeba'ya örnekler ekliyorum.
- I am adding examples to Tatoeba.
Lütfen bize bazı örnekler ver.
- Please give us some examples.
Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır.
- These fragile items must be insured against all risks.
Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur.
- These items are rather hard to obtain.
Cam parçalara bölündü.
- The glass broke to pieces.
O mektubu okuduktan sonra, onu parçalara ayırdı.
- After she had read the letter, she tore it to pieces.
Raylar yola paralel uzanıyor.
- The tracks run parallel to the road.
Lütfen demiryolu rayları yakınında oynamayın.
- Please don't play near the railroad tracks.
He tore the photographs into pieces.
- Er riss die Fotos in Stücke.
The bottle smashed to pieces.
- Die Flasche zerbrach in tausend Stücke.