stärkung

listen to the pronunciation of stärkung
English - Turkish

Definition of stärkung in English Turkish dictionary

refreshment
serinletici içecek

Tom serinletici içecekler getirdi. - Tom brought refreshments.

refreshment
ara öğün
refreshment
(Gıda) ferahlatıcı
refreshment
canlanma
refreshment
içecek

Tom serinletici içecekler getirdi. - Tom brought refreshments.

İçeceklerle hemen döneceğim. - I'll be right back with refreshments.

refreshment
yiyecek

Lezzetli yiyecek ve içecekler servis edildi. - Delicious refreshments were served.

Yiyecek ve içecekler servis edilecektir. - Refreshments will be served.

refreshment
dinlenme
refreshment
güçlenme
refreshment
yiyecek içecek/canlanma
refreshment
canlandırıcı veya dinlendirici şey
refreshment
yiyecek içecek şeyler
refreshment
{i} dinçleşme
refreshment
{i} hafif yemek
refreshment
{i} serinletme
refreshment
{i} serinletici içki

Siz centilmenler biraz serinletici içki ister misiniz? - Would you gents care for some refreshments?

Siz bayanlar biraz serinletici içki ister misiniz? - Would you ladies care for some refreshments?

refreshment
taze hayat verme