sprout and grow; produce blossoms; glow, radiate

listen to the pronunciation of sprout and grow; produce blossoms; glow, radiate
English - Turkish

Definition of sprout and grow; produce blossoms; glow, radiate in English Turkish dictionary

bloom
{f} çiçek açmak

Bu çiçekler çiçek açmak üzereler. - These flowers are just about to bloom.

bloom
(ürün) zenginleşmek
bloom
(Havacılık) çubuk
bloom
iç içe eklenmek
bloom
yüzüne renk gelmek
bloom
(Mekanik) blum
bloom
çiçek vermek
bloom
gelişmek
bloom
(Mühendislik) demir kütüğü
bloom
güzelleştirmekç in full bloom ta
bloom
{f} dinç olmak
bloom
{f} güzelleşmek
bloom
{f} serpilmek
bloom
{i} demir külçesi
bloom
{i} hayatın baharı
bloom
taravet
bloom
meyva üzerindeki buğu
bloom
{i} meyve üzerindeki buğu
bloom
{i} gençlik
English - English
{f} bloom
sprout and grow; produce blossoms; glow, radiate
Favorites