sprout, grow buds

listen to the pronunciation of sprout, grow buds
English - Turkish

Definition of sprout, grow buds in English Turkish dictionary

bud
tomurcuk

Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor. - The trees are budding early this year.

Çalı tomurcukları sonbahardan beri boyut olarak değişmedi. - The buds on the bush have not changed in size since fall.

bud
gonca vermek
bud
tomurcuklanmak
bud
gelişmesin
bud
{i} gonca
bud
{f} aşılamak
bud
{i} kafadar
bud
{i} arkadaş

Onlar benim teknik okuldan arkadaş. - They're buddies from my technical school.

Eğer herkesle ve herhangi biriyle arkadaş olursan, çok geçmeden insanlar senin insanları memnun eden biri olduğunu düşünecekler. - If you buddy up to everybody and anybody, pretty soon people will think you're just a people-pleaser.

bud
(Tıp) Tomurcuk, tomruk, konca, bitki tomurcuğuna benzeyen herhangi bir oluşum (yeni gelişen embriyo gibi)
bud
nip in the bud bir şeyin daha başlamadan önünü kesmek
bud
{f} filizlenmek
bud
bahç

Meyve bahçesi uzmanı bir elma tomurcuğunu kök gövde üzerine aşıladı. - The orchardist grafted an apple bud onto the rootstock.

bud
(fiil) tomurcuklanmak, filizlenmek, gelişmeye başlamak, aşılamak
bud
tomurcukla

O ağaçtaki tomurcuklar açmak üzere. - The buds on that tree are about to pop open.

Çalı tomurcukları sonbahardan beri boyut olarak değişmedi. - The buds on the bush have not changed in size since fall.

bud
tomurcuklandırmak
bud
olgunlaşmamış sey veya kimse
bud
{i} ahbap

Onu izlesen iyi olur, ahbap. - You'd better watch it, buddy.

English - English
{f} bud
sprout, grow buds
Favorites