sprosse

listen to the pronunciation of sprosse
German - Turkish
[die] merdiven basamağı, ayak, parmak
n {'şprosı} e basamak
English - Turkish

Definition of sprosse in English Turkish dictionary

step
adım

Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım. - I quickened my steps to catch up with her.

Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır. - That's one small step for man, one giant leap for mankind.

rung
ayak
rung
çalmak
step
etap
step
(Bilgisayar) adımla

Tom adımlarını yeniden izledi. - Tom retraced his steps.

Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım. - I quickened my steps to catch up with her.

rung
çal

Tom zil çaldıktan üç dakika sonra sınıfa girdi. - Tom came into the classroom three minutes after the bell had rung.

Okula gittiğimde zil çoktan çalmıştı. - The bell had already rung when I got to school.

rung
el merdiveni basamağı
step
basmak

Tom'un niyeti Mary'nin parmaklarına basmak değildi. - Tom didn't mean to step on Mary's toes.

Tom'un ayak parmaklarına basmak istemiyorum. - I don't want to step on Tom's toes.

rung
{i} basamak

Üst basamak yeterince güçlü mü? - Is the top rung strong enough?

rung
f., bak. ring
rung
ring ara/çınla/çal
rung
{i} kademe, basamak
rung
{i} portatif merdiven basamağı
rung
{i} iskemlenin basamak değneği
rung
{i} sandâlye ayak desteği
rung
{i} tekerlek parmağı
step
{i} uygun adım
step
{i} terfi