Sürüş öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor.
- My driving instructor says I should be more patient.
O bir yoga öğretmenidir.
- She's a yoga instructor.
Tom'da iyi bir eğitmen.
- Tom is also a good instructor.
Sizde benim otoriter bir eğitmen olduğumu bilseniz iyi olur.
- You may as well know that I am a strict instructor.
PE = Physical Education.