I like to play sport for fun not for competition.
- Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
Do you practice any sport?
- Herhangi bir sporu pratik yapıyor musun?
Oh, you must be good at sports.
- Oh, sporlarda iyi olmalısın.
Most students like sports.
- Öğrencilerin çoğu sporları sever.
I want to join an athletic club.
- Bir spor kulübüne katılmak istiyorum.
My brother doesn't go in for sports.
- Erkek kardeşim spora ilgi duymaz.
He has no leisure for sport.
- Onun spor için boş zamanı yok.
The gym is used for the ceremony.
- Spor salonu, tören için kullanıldı.
We played basketball in the gym.
- Biz spor salonunda basketbol oynadık.
An Olympic gold medal is probably the most coveted sporting prize.
- Olimpiyat altın madalyası muhtemelen en imrenilecek spor ödülüdür.
They sell sporting goods.
- Onlar spor malzemeleri satıyorlar.
Many top athletes take ice baths after workouts.
- Birçok en iyi sporcular egzersizlerden sonra buz banyosu yaparlar.
Some athletes believe that taking an ice bath after a workout or a race allows their body to recover more quickly.
- Bazı sporcular bir egzersiz veya yarıştan sonra bir buz banyosu almanın vücutlarının daha çabuk iyileşmesine izin verdiğine inanmaktadırlar.