split or ruptured

listen to the pronunciation of split or ruptured
English - Turkish

Definition of split or ruptured in English Turkish dictionary

broken
bozuk

O, bozuk bir kamera buldu. - He found a broken camera.

Benim masa saati bozuk gibi görünüyor. - My clock seems to be broken.

broken
{s} bozuk, bozulmuş
broken
(Dilbilim) aksamalı
broken
bozuk konuşma
broken
bozuk yazı
broken
çiğnenmiş
broken
ezik
broken
uyulmamış
broken
tutulmamış

Tutulmamış bir söz hiç verilmemesinden daha iyidir. - Better a broken promise than none at all.

broken
kırık eksik
broken
{s} kırık, kırılmış
broken
yarılmış
broken
ruhça ve bedence zayıf düşmüş
broken
{s} dilbilgisi kurallarına uymayan bir yabancının
broken
parçaları kırılmış ihlâl edilmiş
broken
{s} parçalanmış
broken
(sıfat) kırık, kırılmış, arızalı, çökmüş, yıkılmış, parçalanmış, bozuk, çiğnenmiş, ihlâl edilmiş, kesik
broken
{s} yıkılmış
broken
inkıtaa uğramış
English - English
broken

A dog bit my leg and now the skin is broken.

split or ruptured

    Turkish pronunciation

    splît ır rʌpçırd

    Pronunciation

    /ˈsplət ər ˈrəpʧərd/ /ˈsplɪt ɜr ˈrʌpʧɜrd/
Favorites