split, having fissures

listen to the pronunciation of split, having fissures
English - Turkish

Definition of split, having fissures in English Turkish dictionary

shaken
{s} sarsılmış

Tom oldukça sarsılmış görünüyor. - Tom looks pretty shaken up.

Herkes oldukça sarsılmış. - Everyone's pretty shaken up.

shaky
{s} titrek

O, titrek bir sesle yanıtladı. - He answered with a shaky voice.

shaky
az dayanıklı
shaky
sağlam olmayan
shaken
{f} salla
shaken
f., bak. shake 1
shaken
{s} çatlak
shaken
{s} çalkalanmış
shaken
{s} kötü etkilenmiş
shaken
shake sık/sallan/salla
shaken
{s} etkilenmiş

Tom oldukça etkilenmiş. - Tom is obviously shaken.

shaky
{s} sarsıntılı
shaky
titreklik
shaky
{s} sarsan
shaky
{s} sarsak
shaky
sarsıntılı olma
shaky
(sıfat) titrek, zayıf, güçsüz, sarsan, sarsak, sarsıntılı, sağlıksız, sallantıda, şüpheli, çatlamış, çatlak
shaky
{s} zayıf
English - English
{a} shaky
{a} shaken